Posts tagged bulgaristan

Yeni nesil bilmez, bir Ahmed Davudoğlu Hoca vardı

İsim benzerliği nedeniyle bazı köşe yazarları Osmanlı Ulemasının son Temsilcisi merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi’nin adını karıştırmakta.

Oysa yaşanan bu karışıklık bir nasihati de beraberinde getirmektedir.

Ahmed Davudoğlu Hocaefendi’ye sevenlerinin başta öğrencileri ve onların tanıdıkları olmak üzere herkesin bir borcu vardır.

Bu da Davudoğlu Hoca’nın adının tekrar hatırlanması için herkesin elinden geleni yapma zorunluluğudur.

Buna şu nedenle ihtiyaç vardır ki İslam için, ümmet için çile çeken değerlerimize sahip çıkmamız gerekir. Ayrıca ilmi büyüklerimizin hayatlarından gençlerimizin alacağı bunca ders varken onların adını dahi unutacak dereceye gelmiş bulunmamız er birimiz açısından düşündürücüdür.

İşte bu nedenledir ki Davudoğlu Hocamızın eserlerinin duyurulması için herkes elinden geleni yapmalıdır.

Selam ve dua ile…

Çileli Bir Hayat…

1912 yılında Bulgaristan’ın Deliorman bölgesindeki Şumnu vilayetine bağlı Kalaycı Köyü’nde dünyaya geldi. Fakir ve çiftçi bir ailenin oğlu olan Ahmet Davudoğlu Hoca’nın babası köyde Davut Hasan ismiyle bilinirdi ve dedesi Davut Ağa meşhur bir pehlivandır.418149_148020208653279_1012932991_n

Ahmet Davudoğlu Hoca’nın konuşmaya başladığında ilk öğrendiği şey; Ezan-ı Muhammedi, salevât duaları, birkaç küçük sure olmuştur. İlköğrenimini doğduğu yer olan Kalaycıköy’de yaptı, Rüştiyeye 1924’te Ekizce’de devam etti. Medresenin lise kısmını 1933’te, yüksek kısmını da 1936 yılında Şumnu’da tamamladı. Medrese tahsilini ilk üç kişi arasında bitirdiği için Mısır’a gönderildi. Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesinden üstün başarıyla mezun oldu. Tahsilini 1942 yılında tamamlayarak Bulgaristan’a geri döndü.

Resim 021

Kendisinin de okuduğu Nüvap Medresesi’nin önce lise kısmına sonra da yüksek kısmına öğretmen olarak tayin edildi. Aynı okulda 1944 yılında müdür olarak göreve devam etti.

Aynı yıl Rus Kızıl Ordusu Bulgaristan’ı işgal etmişti. Şumnu komünist yönetiminin baskılarına ve öğrencilerin eylemlerine tahammül edemeyip büyük mücadele içerisinde oldu. 1945 Mayısında Türkiye lehine casusluk suçlamasıyla tutuklanarak Sofya’daki askeri mahkemede uzun süre yargılandı.

Kızıl Rus işgali altındaki Bulgar zindanlarında çok ağır işkencelere maruz kaldı. Sırf Müslüman olduğu için, İslam’ı yaşama ve yaşatma azmi ve gayreti içerisinde olduğu için ağır işkencelere, büyük zulme maruz bırakıldı. Bu büyük zulüm ve haksızlığa rağmen metanetini hiçbir zaman kaybetmedi.

Bir aylık hapishane hayatından sonra Rositsa’daki toplama kampında baraj inşaatında çalıştırıldı.

17 Kasım 1945’te hastalığı sebebiyle serbest bırakılarak eski görevine iade edildi. Müdürlükten istifa ederek bir süre öğretmen olarak çalıştı. Bir yağmur duası sonrası yaptığı vaaz sebebiyle ömür boyu hapisle tehdit edilince, Türkiye’ye başarısız bir kaçma denemesinde bulundu. Daha sonra güçlükle elde ettiği pasaportla 31 Aralık 1949’da hanımı ve iki kızı ile birlikte Türkiye’ye göç etti.

420839_143129949142305_972714061_n

Ahmet Davudoğlu hoca, önce Adapazarı’nda bir akrabasının yanına yerleşti. İstanbul Yedikule’deki Küçük Efendi Camii’nde imamlık, sonra İstanbul ve Ankara’da vaizlik yaptı. Daha sonra 1951’de Bursa Orhangazi Müftülüğüne getirildi. 1953’te ise tekrar İstanbul’a dönerek Fatih Kütüphanesi ve Süleymaniye Kütüphanesi memurluklarında bulundu.

İmam-Hatip Okulu’nda ders verdi. 16 Kasım 1959 yılında açılan Yüksek İslam Enstitüsü’nün kuruluşunda büyük rol oynadı. Yüksek İslam Enstitüsünün ilk hocalarından oldu. Öğretmenlikle beraber müdür yardımcılığı ve müdürlük görevlerinde bulundu.

421304_143137582474875_1330237525_n

12 Mart muhtırasının mağdurlarından olarak 163. Maddeden hüküm giydi. Cezasını tamamladıktan sonra ilmî çalışmalarını İstanbul Gazi Osman Paşa’daki evinde son nefesini verinceye kadar devam ettirdi.

Davudoğlu 7 Nisan 1983 tarihinde vefat etti ve Eyüp Kabristanına defnedildi.

AHMED DAVUDOĞLU HOCA'NIN MEZARI

Go to Top