Merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi 7 Nisan 1983 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.

202229_221856601269639_1935075523_o4.jpg

Her fani gibi ölümü tattığı tarih öncesinde birçok kimsenin göz yaşlarıyla okuduğu “Ölüm Daha Güzeldi” adlı biyografisinde Bulgar mezaliminin Müslümanlara yönelik baskısının en acı hatırası olarak  Türkiye adına casusluk yaptığı gerekçesiyle sorgulanırken gördüğü işkenceleri anlatırken kullandığı şu ifadeleri yürekleri dağlamaktadır.

“Kollarımı o kalın sicimle arkama kat kat bağladı. Başıma da bir maske geçirdi. Maskenin hava alıp vermeye yarayan bir hortumu vardı. Maske başıma geçirilince dünyayı iki gözlükten görmeye ve hortumdan gelen hoş bir havayı teneffüs etmeye başladım. Tam bu sırada birden ateş düşmüş gibi bir hal oldu.

Teğmen elektrik cereyanını salmıştı. Kafamın mor alevler içinde cayır cayır yanmakta olduğunu hissediyordum. Sade kafam değil, bütün vücudum yanıyor! Dişlerim birbirine çarptıkça feryad-ü figanım ayyuka çıkıyordu. İnsafsız kefere zerre kadar vicdan azabı duymadan beni diri diri yakıyordu…. ”

https://ahmeddavudoglu.wordpress.com/eserleri/olum-daha-guzeldi/

Akdsız

İlimle uğraşmaktan başka hiçbir suçu bulunmayan büyük din aliminin başına gelenlerin iki cümlelik özeti bile ne kadar acı verici değil mi?

Allah kendisinden razı olsun. Bu vesileyle rahmetliyi ölüm yıl dönümünde anmayı ve bu büyük ilim sahiplerini, memleketimizin manevi mimarlarını bir kez daha bu vesileyle hatırlamayı Rabbim niyaz eylesin.